13 Aralık 2008 Cumartesi

KEÇİBOYNUZU SEVMEK

Biz çılgın Türkler çelişkileri yaşama ters olgular olarak görüp karşı çıkarız. Sanırız ki kendi görüşümüzün dışında görüşe sahip olanlar yanılgılar içinde kıvranıyorlar. Hemen onları doğru çizgiye çekmeye çalışırız. Bu söylediğin yanlış çünkü ..... halbuki herkesin kendine göre bazı doğruları veya bazı sevmedikleri vardır. İnsanları sizin doğrularınıza göre yargılamak çoğu zaman yanlış yerlere sürükler bizi.

Geçen gün briççi arkadaşlarla yemekteyiz, briç muhabbetimiz iyice koyulaşmış durumda, bir arkadaşım ben Bergeni sevmiyor ve de gereksiz buluyorum neden Bergen oynuyorsunuz dedi. Bergen bildiğiniz üzere ortağın açtığı majörü dörtlü fit ile tutuyorsak bunu ve de puan aralığımızı 3 minör ile gösterdiğimiz bir konvansiyon. Ben ortağımla 6-9 puan aralığındaki Bergeni teki olan ellerle yapalım diye anlaştım. Pek çok briççi ise teki olsun olmasın Bergeni uygular. Şimdi hangisi doğru, Bergeni oynamamak mı ? Teki olan ellerle sınırlamamak mı ? Bence hepsi olabilir hangisinin daha sıklıkla geldiği önemli. Örneğin iki karoyu kimi multi oynar, kimi zayıf karolar, kimi de majörler. Bunların birisi doğru olsa bütün dünya onu seçerdi demek ki tek bir doğru yok bu tür briçte. O zaman yaşamda da tek bir doğru yok. Ne sıklıkla sizin seçiminiz işe yarıyor, önemli olan odur. Bu arada sizin yaşamdaki seçiminiz veya briçteki kullandığınız konvansiyon kimi zaman size ters gelecek, sizi çelişkiye düşürecek şekilde de sonuçlanabilir. Eğer yaptığınız seçim veya kullandığınız konvansiyon çoğunlukla ters sonuç veriyorsa yani keçi boynuzuysa o zaman üzerinde düşünmeniz gerekir. Ama sonuçta çoğunlukla olumlu, nadiren de olumsuz sonuçla karşılaşıyorsanız illa bu seçimdeki çelişkiyi yargılamak çok da gerekli değildir. Seçimlerinizden olumlu sonuç çıkıyor, bazen de olumsuz sonuçlara da katlanmak zorunda kalıyorsanız bunu olumlu sonuçların karşılığında ödeyeceğiniz bedel olarak düşünün. Seçimlerinizin ne kadar doğru olduğunu ise ödediğiniz bedellere karşılık kazandıklarınızla ölçmeniz gerekir. Unutmayın ki keçiboynuzu yemek her zaman mutluluk vermeyebilir.
30.Kasım.2008

Hiç yorum yok: